Yürütmeyi durdurma davası, idare tarafından alınan bir kararın, bu kararın yargıya taşınması neticesinde mahkeme kararıyla yürütülmesinin geçici olarak durdurulması işlemidir. Bu tür dava, genellikle idari işlemler ve kararlar karşısında bireylerin veya kurumların haklarının korunması amacıyla açılır. İdare hukukunda önemli bir yer tutan yürütmeyi durdurma davası, söz konusu idari kararın yargısal inceleme süreci tamamlanıncaya kadar uygulanmasının önlenmesi için kullanılır. Bu süreç, idari kararın uygulanması sonucu telafisi güç veya imkânsız zararların ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlar.
Yürütmeyi durdurma davası, idari kararların yürütülmesinin durdurulması talebiyle açılır ve bu talebin değerlendirilmesi sonucunda mahkeme tarafından verilen karara bağlıdır. Davanın açılabilmesi için öncelikle idari işlem veya karara karşı açılmış bir iptal davasının bulunması ve bu iptal davasının yürütmenin durdurulması talebini içermesi gerekir. Mahkeme, yürütmeyi durdurma talebini, davanın esasına girmeden sadece yürütmenin durdurulmasının yaratacağı sonuçları değerlendirerek karara bağlar.
Yürütmeyi durdurma kararı verilirken mahkeme, genellikle iki temel kriteri göz önünde bulundurur:
Açıkça Hukuka Aykırılık: İdari işlemin veya kararın açıkça hukuka aykırı olup olmadığı değerlendirilir. Yani idari işlemin, mevcut hukuk kurallarına açık bir şekilde ters düşüp düşmediğine bakılır.
Telafisi Güç veya İmkânsız Zararın Ortaya Çıkma İhtimali: İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların ortaya çıkma ihtimali olup olmadığı incelenir. Bu, söz konusu idari kararın uygulanmasının bireyler veya kurumlar açısından geri döndürülemez zararlara yol açıp açmayacağına dair bir değerlendirmedir.
Yürütmeyi durdurma davalarında karar süreci genellikle hızlı bir şekilde işler çünkü bu tür davaların esasında aciliyet bulunur. Mahkemenin yürütmeyi durdurma talebini kabul etmesi halinde, idari işlemin uygulanması durdurulur ve iptal davasının sonucuna kadar beklenir. Eğer iptal davası sonucunda idari işlem iptal edilirse, yürütmeyi durdurma kararı kesinleşmiş olur; eğer iptal davası reddedilirse, idari işlem yürürlüğe girer.
Yürütmeyi durdurma davası, bireylerin ve kurumların haklarını korumada etkili bir araçtır ve idari kararların yargı denetimine tabi tutulmasını sağlar. Bu tür dava, idari kararların hukuka uygunluğunun yanı sıra, bu kararların uygulanmasının potansiyel zararlarını da göz önünde bulundurarak, adil bir denge kurulmasına yardımcı olur.
Yürütmeyi durdurma davası, açılan iptal davası sonuçlanana kadar idari işlemden dolayı telafisi olmayan sonuçlar ortaya çıkmaması adına işlemin geçici olarak durdurulması anlamına gelmektedir. Böylelikle bu idare işlemden doğan zarar mahkeme bir karar verene kadar ortadan kalkmış olacaktır Eğer mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verirse idari işlem ortadan kalkar ve eski duruma geri dönülür. Örneğin belediye tarafından bir binayla ilgili yıkım kararı alındıktan sonra yürütmenin durdurulması kararı alınırsa belediye artık bu yıkımı gerçekleştiremeyecektir veya bir memurun görev yeri değişmesi işlemine karşı aldığı yürütmeyi durdurma kararı sonrasında eski görev yerine dönecektir.
Yürütmeyi durdurma kararının mahkemece verilebilmesi için idari işlemin açık bir şekilde hukuka aykırı olması ve bu işlemin uygulanması halinde sonradan telafi etmesi zor olan bir zarar meydana gelecek olmalıdır.
Yürütmeyi durdurma kararı kural olarak idarenin savunması alındıktan sonra verilir. Ancak bazı gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda(Uygulanmakla etkisi tükenen işlemler) mahkeme savunma almaksızın yürütmeyi durdurma verir. Ancak bu karar idarenin savunması alınana kadar geçerlidir. Davalı idarenin savunması alındıktan sonra yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
İptal davası açılmadan yürütmenin durdurulması kararı alınmasının imkanı yoktur. Yürütmeyi durdurma işlemini, iptal davasına konu işleme karşı geçici bir koruma tedbiri olarak düşünmek gerekir.
Yürütmenin durdurulması kararına karşı kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmelidir. İtirazı inceleyen Mahkemenin de kararını 7 gün içinde vermesi gerekmektedir. Bu karar kesin olup tekrar itiraz hakkı bulunmamaktadır.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.
Site etiketleri: Yürütmeyi Durdurma Nedir, Yürütmeyi Durdurma