İşe İade Davası, haksız yere işten çıkarılan bir çalışanın işine geri dönme hakkını talep ettiği hukuki bir süreçtir. Genellikle belirli süreli veya belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar, işten çıkarılmalarının hukuka uygun olmadığını düşündüklerinde bu tür bir dava açabilirler. İşe iade davası, iş hukukunun önemli bir parçası olup, çalışanların iş güvencesini koruma altına almayı amaçlar.
İşe iade davasının açılabilmesi için, işten çıkarmanın geçerli bir sebebe dayanmaması veya işverenin işten çıkarmayı gerektirecek şekilde adil davranmaması gerekir. Davanın başarılı olabilmesi için, çalışanın işten çıkarılmasının usulsüz veya haksız olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Davanın sonucunda, mahkeme işten çıkarmayı haksız bulursa, çalışanın işine geri dönmesi ve çıkarıldığı süre boyunca ücret ve diğer haklarının ödenmesi kararlaştırılabilir.
İşe iade davalarında, çalışanın işten çıkarıldığı tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açması gerekmektedir. Bu süre içerisinde dava açılmazsa, çalışanın işe iade talebi hakkı sona erer. İşe iade davası sürecinde, çalışanın durumunu detaylı bir şekilde inceleyen ve haklarını savunan deneyimli bir avukatın desteği büyük önem taşır.
İşe iade davaları, çalışanların iş güvencesini koruma altına alarak iş hukukunun adil ve dengeli bir şekilde uygulanmasını sağlar. Bu tür davalar, hem çalışanların haklarının korunmasında hem de işverenlerin hukuka uygun işten çıkarma uygulamalarında önemli bir rol oynar. İşe iade davası, iş hukukunun temel prensiplerinden biri olarak çalışma hayatında adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
İşe iade davası işveren bünyesinde çalışmış olan işçinin; iş akdinin haksız veya geçersiz bir şekilde sonlandırılması halinde açılabilecek olan dava türüdür.
İşe iade davasının açılabilmesi için belirli şartların varlığı gerekmektedir.
Şöyle ki:
a.İş akdinin İş Kanununa tabi olması gerekmektedir.
b.İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerekmektedir.
c.İşyerinde otuz veya daha fazla işçi çalıştırılması gerekmektedir.
d.İşçinin en az altı aylık kıdeminin bulunması gerekmektedir.
e.İşveren vekili statüsünde bulunmamak gerekmektedir.
f.İş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olması gerekmektedir.
Yukarıda anılan şartların mevcut olması halinde işe iade davası açılabilmektedir.
İşe iade davasının açılabilmesi için öncelikle bir ay içerisinde arabulucuya başvurulması, arabuluculuk sürecinin anlaşamama şeklinde sonuçlanması halinde ise; iki hafta içerisinde işe iade talebi ile dava açılması gerekmektedir. İşe iade ile ilgili olarak İş Kanununun ‘Fesih bildirimine itiraz ve usulü’ başlıklı 20. Maddesinde:
‘’Madde 20 – (Değişik birinci fıkra: 12/10/2017-7036/11 md.) İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. (Değişik üçüncü fıkra: 12/10/2017-7036/11 md.) Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir. (İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 19/10/2005 tarihli ve E.:2003/66, K.:2005/72 sayılı Kararı ile.)’’ denilmektedir.
İşe iade davasına ilişkin olarak yukarıda anılan kanun maddesi içeriğinde; işe iade talepli dava açılması halinde gerekli olan sürelere riayet edilmesi gerekmektedir. Aksi halde işe iade davası süresinde açılmadığından reddedilecektir.
İşe İade Davasının Kabulü Halinde: İşe iade davasının kabulü halinde karar kendisine tebliğ edilen kişi 10 gün içerisinde işverene işe iade talebi ile başvuruda bulunmak zorundadır. İşveren süresi içerisinde işe iadesi hakkında talepte bulunan işçiyi bir ay içerisinde işe başlatmalıdır. Süresi içerisinde yapılmış olan başvuruya rağmen işçi işveren tarafından işe başlatılmaz ise; mahkeme ilamında belirtilmiş olan haklar ile birlikte işe başlatmama tazminatını da ödemek zorundadır.
İşe İade Davasının Reddi Halinde: İşe iade davasının reddedilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde işçi yargılama giderlerini ve karşı taraf vekalet ücretini ödemek zorunda kalmaktadır. Ancak burada unutulmaması gereken nokta; işçinin işe iade davasının reddedilmiş olması kanunen haketmiş olduğu diğer tazminatlarının da verilmeyeceği anlamına gelmediğidir. Durumun şartları ve koşullarına göre işe iade davası reddedilmiş olsa bile işçi diğer hak ve alacaklarını talep ve dava edebilmektedir.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.