Markanın reddedilme nedenleri, marka başvurusunun kabul edilmemesine yol açan bir dizi faktörden kaynaklanır. Bu faktörler genellikle, markanın ayırt edici özelliklerinin yetersizliği, mevcut markalarla olan benzerliği, hukuki engeller veya başvuru sürecindeki eksiklikler gibi konuları içerir.
Marka, sunulan mal veya hizmetleri piyasadaki diğerlerinden ayırt etmekte yetersizse, bu durum ayırt edicilik eksikliği olarak değerlendirilir ve marka başvurusunun reddedilmesine neden olabilir. Genel kullanımda olan terimler, sektörde yaygın olarak bilinen ifadeler veya ürünün vasfını doğrudan tanımlayan kelimeler, marka olarak kabul edilmez.
Markalar arasındaki benzerlik veya karıştırılabilirlik de önemli bir ret nedenidir. Başvurulan markanın, daha önceden tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış benzer markalarla karıştırılacak derecede benzer olması, tüketici kafa karışıklığına yol açabileceği için kabul edilmez.
Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan markalar, marka tescili için uygun bulunmaz. Bu tür markalar, toplumun ortak değerlerine zarar verebilecek ırkçı, ayrımcı veya müstehcen ifadeler içerebilir.
Aldatıcı markalar, sunulan mal veya hizmetler hakkında yanıltıcı olabilecek bilgiler içerdiğinde tescil edilemez. Bir markanın, ürünün coğrafi kökeni, kalitesi veya diğer önemli özellikleri hakkında yanlış bir izlenim yaratması, tüketicileri yanıltabilir ve bu nedenle kabul edilmez.
Hukuki engeller, marka başvurusunun reddedilmesine yol açabilecek başka bir faktördür. Örneğin, ulusal veya uluslararası düzeyde korunan özel semboller, kamu malı olarak kabul edilen işaretler veya belirli coğrafi işaretlerin marka olarak kullanılması yasaktır.
Marka başvurusu sürecinde karşılaşılabilecek bu ve benzeri engeller, marka sahipleri için potansiyel zorluklar oluşturur. Bu nedenle, marka başvurusu yapmadan önce kapsamlı bir ön araştırma yapmak, benzersiz ve ayırt edici bir marka oluşturmak ve gerekirse profesyonel bir danışmanlık almak, sürecin başarıyla tamamlanmasına yardımcı olabilir.
Marka tescil talebinde inceleme yapılırken olmaması gereken durumlarla karşılaşmak mümkündür. SMK ilgili hükmünde geçen ret sebepleri mal ve hizmetler için belirlenmiş sınıflar açısından her somut talep açısından teker teker değerlendirilir. Mevcut ret sebeplerine bakacak olursak:
İşaretin soyut ayırt ediciliğinin bulunmaması veya sicilde açık ve kesin olarak gösterilememesi: Bir işaretin marka olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle kanunda marka olamayacak işaretler üzerinden bir yorumlama yapılmıştır. Yani madde incelendiğinde temel olarak iki ana başlığın marka oluşturduğu görülür. İlk olarak işletmenin kullanacağı işaretin diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayrılmasını sağlayacak bir soyut ayırt edicilik özelliğinin olması gerekmektedir. İkinci olarak ise markada kullanılacak işaretin kaydedildiği sicil açısından açık ve kesin olarak belirtiliyor olması gerekmektedir. Bu halde fiziki olarak çizilebilecek, resminin yapılabileceği ya da sesin notalara dökülebileceği hallerde marka sicile kaydedilebilecek işaretler marka olabilir. Bunun dışında soyut olmayan, açık ve anlaşılır bulunmayan işaretler reddedilecektir.
İşaretin herhangi bir ayırt ediciliğe sahip olmaması:Bu bentte önemli olan ayrım marka açısından somut bir ayrımın gerçekleştirilemeyecek olmasıdır. Yani markanın herhangi bir ayırt edici özelliğinin olmayışıdır. Böyle bir markanın olluşturulması halinde sayılan şartlar kapsamında elde bir marka görünmemektedir.
İşaretin başvuruya konu mal veya hizmeti tanımlayıcı olması: Marka olarak kullanılmak istenen işaret o mal ve hizmeti tanımlayıcı sınıfta yer alacak bir isim, şekil ya da malı tanımlayacak başka bir özelliği belirtir olmamalıdır. Yani bir mal için marka talebi halinde o malın ismi marka olamaz, ancak bahsi geçen marka için farklı sınıfta yer alan bir mal ya da hizmete adını verebilir. Bir örnekle açıklamak gerekirse elmaya elma adıyla marka oluşturulamayacakken elma teknoloji markası bir ürün için marka değerine sahiptir.
İşaretin önceki marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması: İki marka arasında ayırt edilemeyecek kadar benzer olmaları ya da aynı olmaları halinde Kurum tarafından mutlak ret sayılır. Markaların sınıflarının aynı ancak mal ya da hizmetlerin aynı olmayışı halinde Kurum markayı daha dar yorumlayabilmekte ve karar vermektedir.
İşaretin yanıltıcı olması: Marka mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı hakkında yanıltıcı bir bilgi içermemelidir. Yani bir mal için onu oluşturan ham maddelerden ayırıcı bir tanesi seçilip sanki marka kapsamında her ürün aynıymış gibi yapılamaz. Fayans üretimi yapan bir işletmenin marka olarak mermer ya da granit gibi bir isim seçmesi halkı diğer aldıkları ürünler hakkında yanıltabilmektedir.
Paris Sözleşmesi’nin 2. mükerrer 6. Maddesinin kapsamına girmesi: Paris anlaşmasına üye devletler birbirlerine ait bayrak, arma ve diğer hükümranlık belirten işaretler ile devletler tarafından resmi kontrol ve teminat şartı bulunan işaret ve damgaları marka olarak tescilleyemeyecekleri konusunda anlaşmıştır. Örnek olarak Almanya bayrağı, Avrupa Birliği’nin kısaltılması EU marka olarak kullanılamaz. Bu markalar bir devleti ilgilendiren somut maddi değerleridir.
Paris Sözleşmesi’nin 2. mükerrer 6. maddesi kapsamı dışında kalan tarihi ve kültürel değerler kapsamında: Bu kapsamda ülkelerin somut kabul görmüş değerleri yanında manevi yönden kültürel değere sahip olan işaretler, adlar tarihi yerler marka olarak kullanılamaz. Ülkemiz açısından manevi değeri çok yüksek olan ülkemiz kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK isim ya da sadece soyadı ile marka olarak tescil edilemez.
İşaretin dini değerleri veya sembolleri içermesi veya kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması: Marka olarak seçilecek işaretin herhangi bir dine yönelmiş olmaması ya da toplumsal ahlaka aykırı bir tavır sergilememesi gerekir. Örneğin marka suça teşvik edici olamaz, dini kitaplardan birine yöneltilemez ya da toplumu bölücü kamu huzurunu bozacak işaretler içermemelir. Bu gerekçe hukukta var olan genel kamu düzenini bozabilecek durumların meydana gelmemesi için bulunur.
İşaretin tescilli coğrafi işaret içermesi: Günümüzde ticaretin gelişimi ile mal ve hizmetlerin serbest piyasada dolaşması artmıştır. Bu sebeple bir mal ya da hizmet sınıfı için coğrafi işaretli olan bir ürün marka olarak kullanılamaz. Bir bölgeye özgü üretilen mal yönünden örneklendirmeye gidersek Muğla yöresine özgü çam balı için başka bir yer örneklendirmesi aynı kalitedeki ürünü veremez. Bu sebeple marka olarak farklı bir bölgede kullanılamaz.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.