Vasilik, hukuk sisteminde, genellikle akıl sağlığı, yaşlılık veya engellilik nedeniyle kendi haklarını koruyamayan veya kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan bireyler için atanmış bir temsilcinin varlığını ifade eder. Vasi, bu bireylerin (vasi altındakilerin) hukuki ve mali işlerini yönetmek, onların haklarını ve çıkarlarını korumakla yükümlüdür.
Vasilik, mahkeme tarafından, bireyin kendi kararlarını verme yeteneğinin kısıtlı olduğu durumlarda verilir. Vasi, vasi altındaki kişinin mali işlerini yönetmek, sağlık kararları almak ve günlük yaşamla ilgili diğer önemli kararları vermekle sorumludur. Vasi ataması, vasi altındaki kişinin menfaatlerini en iyi şekilde koruyacak ve ona yardımcı olacak bir kişiye yapılır.
Vasilik süreci, vasi altındaki bireyin korunması ve refahının sağlanması için önemlidir. Vasi, vasi altındaki kişinin yaşam kalitesini yükseltmek, onun haklarını ve mali güvenliğini korumak için hareket eder. Vasilik, özellikle yaşlılar, engelliler ve akıl sağlığı sorunları olan bireyler için önemli bir hukuki koruma mekanizmasıdır.
Vasilik kararı, mahkeme tarafından, vasi altındaki kişinin durumu ve ihtiyaçları dikkate alınarak alınır. Bu karar, vasi altındaki bireyin yaşamı üzerinde önemli etkilere sahip olduğundan, mahkeme kararını verirken büyük bir titizlik ve dikkat gösterir. Vasilik, bireylerin haklarını ve refahını koruma altına alarak, toplumun en savunmasız üyelerine destek olmayı amaçlar.
Vesayet altına alınan her kişiye sulh hukuk mahkemesi (vesayet makamı) tarafından vasi atanmaktadır. Vesayet makamı, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atar. Gereken durumlarda, bu görevi birlikte veya vesayet makamı tarafından belirlenen yetkileri uyarınca ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden çok vasi atanabilir. Rızaları bulunmadıkça birden çok kimse vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.
Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla bu göreve atar. Bu atamada yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler göz önünde tutulur. Haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimse atanır. Vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler. Aile meclisince atanma halinde vasiliği kabul yükümlülüğü yoktur.
Vasilikten kaçınma sebepleri: Altmış yaşını doldurmuş olanlar, bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar, dörtten çok çocuğun velisi olanlar, üzerinde vasilik görevi olanlar, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları vasilik yapmaktan kaçınabilirler.
Vasiliğe engel olan sebepler: Kısıtlılar, kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler, menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya onunla aralarında düşmanlık bulunanlar, İlgili vesayet daireleri hakimleri vasi olarak atanamazlar.
Vasinin atanması: Vesayet makamı, gecikmeksizin vasi atamakla yükümlüdür. Gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanların da kısıtlanmasına karar verilebilir; ancak, kısıtlama kararı ergin olduktan sonra sonuç doğurur. Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır.
Vesayet işleri zorunlu kıldığı takdirde vesayet makamı, vasinin atanmasından önce de re'sen gerekli önlemleri alır; özellikle, kısıtlanması istenen kişinin fiil ehliyetini geçici olarak kaldırabilir ve ona bir temsilci atayabilir. Vesayet makamının kararı ilan olunur Atama kararı vasiye hemen tebliğ olunur. Kısıtlamaya ve vasi atanmasına veya kısıtlanan velayet altında bırakılmışsa buna ilişkin karar, kısıtlının yerleşim yerinde ve nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan olunur.
Vasiliğe atanan kişi, bu durumun kendisine tebliğinden başlayarak on gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir. İlgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği günden başlayarak on gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir. Vesayet makamı, vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği takdirde, bu konudaki görüşü ile birlikte gerekli kararı vermek üzere durumu denetim makamına bildirir.
Vasiliğe atanan kimse, vasilikten kaçınmış veya atanmasına itiraz edilmiş olsa bile, yerine bir başkası atanıncaya kadar vasiye ait görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Denetim makamı, vereceği kararı vasiliğe atanmış olan kimseye ve vesayet makamına bildirir. Vasiliğe atananın görevden alınması halinde vesayet makamı, hemen yeni bir vasi atar. Atama kararı kesinleşince vesayet makamı vasinin göreve başlaması için gerekli işlemleri yapar.
Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi halinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilan olunur.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.