Adli Yardım, ekonomik gücü yetersiz olanların dava açma hakkından yoksun kalmaması için getirilmiş bir yoldur. Ekonomik olanakları yetersiz kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendisi için baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesidir. Adli yardım talebi ile ilgili merciye müracaat edildiğinde, adli yardımın hangi dava veya takip için istendiğinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Adli yardım talebi ile ilgili belgeler dilekçeye eklenir. Adli yardım dava ya da takip açıldıktan önce ya da sonra talep edilebilir.
Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.
Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.
Adli yardım kararı, ilgiliye, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet, yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet, dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesi, davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini gibi hususları sağlar. Mahkeme, talepte bulunanın, belirtilen hususların bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.
Adli yardım sistemi ceza davaları dışındaki davalar içindir. Ceza davalarında adli yardım sistemi farklı yapılandırılmıştır. Adli yargıda hukuk mahkemelerinde ve idari yargıda dava açarken veya aleyhe dava açılmışsa adli yardım talep edilebilir.
Adli yardım talebi, dava açılmadan önce barolara ve yargılamanın yapılacağı mahkemeye, dava açıldıktan sonra ise yine barolara ve asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeye, icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesine yapılır.
Kanun yollarına başvuru sırasında bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a başvurulması gerekmektedir. Mahkeme adli yardımın koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirerek talebin kısmen veya tamamen kabulüne ya da reddine ilişkin karar vermektedir. Talep hâlinde inceleme duruşmalı olarak yapılır. Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam edecektir.
Baroya adli yardım talebinde bulunan kişi, talebi hizmetin görüleceği yer adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine iletir. Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, talep sahibinden üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgileri, aylık kazancı, ailevi durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi gerekli bilgi ve belgeleri ister. Başvurucu, talebinde haklı olduğunu gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır. Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri adli yardım talebini baroya ileten başvurucunun talebinin haklılığı konusunda uygun bulacağı araştırmayı yapar, gerektiğinde karar verir. Verilecek olan kararda yukarıda anılan şart ve durumların tamamı değerlendirmeye tabii tutulmaktadır. Bu durumda talebin uygun olmadığı hakkında bir karar verilmektedir. Dolayısıyla başvuruda bulunan her taraf için adli yardım müessesesinin işletilebilmesi mümkün değildir.
Mahkemeye adli yardım talebinde bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren, üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal bilgileri, aylık kazancı, ailevi durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı gibi mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır. Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilir. Ancak, talep halinde inceleme duruşmalı olarak yapılır.
Mahkemelerce adli yardım talebi konusunda verilen kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen kararlar kesindir. Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir.
Adli yardım talebinin mahkemece kabulü halinde yargılama harç, avans ve giderleri de adli yardım kararı devam ettiği müddetçe kısmen ya da tamamen ödenmeyebilir.
Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır. Adli yardım kararının kaldırılması halinde sarf edilen tüm masraflar ilgili kişiye rücu edilir.
ADLİ YARDIM (ÜCRETSİZ AVUKAT) ÜCRETİNİ DEVLET HAZİNESİ KARŞILAR.
Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak Hazineden ödenir.
Yukarıda açıklanan bilgiler ilgili kanun, yönetmelik ve devlet kurumlarının açıklamalarından derlenmiştir. İkamet ettiğiniz şehre göre baroların isteyebileceği evraklar değişiklik gösterebilmektedir. Bazı baroların adli yardımla ilgili web sayfalarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Ankara avukatı, adli yardım müvekkillerinin haklarını korumak için yasal düzenlemeleri ve adli yardım sürecini iyi bir şekilde bilir. Müvekkillere adli yardım başvurusu yapma sürecinde rehberlik eder, gerekli belgeleri hazırlar ve başvuruların takibini yapar. Ayrıca, müvekkillerin adli yardım taleplerinin değerlendirilmesi sürecinde destek sağlar ve haklarını savunur.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz. (KARTALHAN HUKUK BÜROSU)