Yabancı kişilerle yapılan evlilikler, küreselleşen dünyamızda giderek daha yaygın hale gelmektedir. Farklı kültürlerden insanların bir araya gelmesi, zengin bir kültürel alışverişin yanı sıra, bazı hukuki ve bürokratik süreçlerin de dikkatlice yönetilmesini gerektirir. Bu tür evlilikler, çiftler için benzersiz deneyimler sunarken, aynı zamanda evliliklerin resmiyet kazanması ve tanınması için izlenmesi gereken özel prosedürler anlamına gelir.
Yabancı bir kişiyle evlilik yapmayı düşünen çiftler, evlilik işlemlerinin yürütülmesi için gereken belgeler, evliliğin hukuki statüsü ve evlilik sonrası yaşamla ilgili düzenlemeler konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Bu süreç, genellikle, her iki tarafın da vatandaşı olduğu ülkelerin evlilikle ilgili yasalarını ve uluslararası anlaşmaları kapsar.
Evlilik işlemleri sırasında, çiftlerin, evlilik başvurusu için gerekli belgeleri toplaması ve bu belgeleri ilgili makamlara sunması gerekmektedir. Bu belgeler arasında doğum belgesi, pasaport, evlilik ehliyet belgesi ve varsa önceki evliliklerden ayrılık veya boşanma belgeleri yer alabilir. Ayrıca, bazı durumlarda, çiftlerin yeminli tercüman aracılığıyla belgelerini tercüme ettirmesi ve apostil damgası alması gerekebilir.
Yabancı bir kişiyle yapılan evlilikler, evlilik sonrası yaşamda da çeşitli hukuki konuları beraberinde getirir. Bu konular arasında vatandaşlık başvuruları, oturma ve çalışma izinleri, mal varlığı yönetimi ve miras hukuku gibi konular bulunmaktadır. Çiftler, bu konularda karşılaşabilecekleri zorlukları ve gereklilikleri anlamak için hukuki danışmanlık almalıdır.
Kültürel farklılıkların yönetilmesi, yabancı bir kişiyle yapılan evliliklerde önemli bir konudur. Çiftler, birbirlerinin kültürlerini, dillerini ve geleneklerini anlamak ve saygı göstermek için çaba göstermelidir. Bu süreç, çiftler arasında derin bir anlayış ve uyumun geliştirilmesine katkıda bulunur.
Yabancı bir kişiyle yapılan evlilikler, büyüleyici bir kültürel alışveriş ve ortak bir yaşamın paylaşılması fırsatı sunarken, bu tür evliliklerin hukuki ve bürokratik yönlerinin dikkatlice yönetilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir. Çiftlerin, evliliklerini resmiyet kazandırmak ve evlilik sonrası yaşamlarını kolaylaştırmak için gereken adımları bilinçli bir şekilde atması, mutlu ve sağlıklı bir birlikteliğin temelini oluşturur.
Yabancılık kişilerle yapılan evlilikler unsurunu taşıyan evlenme ilişkilerine uygulanacak hukukun tayininde; evlenme ehliyeti ve şartları, evlenmenin şekli, evlenmenin hüküm ve sonuçları ile evlilik mal rejimleri bakımından farklı kanunlar ihtilafı kurallarının uygulanması söz konusudur. Bu bakımdan Türk Hukukunda evlenme ehliyet ve şartları eşlerin her birinin evlenme anındaki milli hukukuna tabi kılınmıştır. Bu kapsamda kadının milli hukukundaki koşullar sadece kadına, erkeğin milli hukukundaki koşullar sadece erkeğe uygulanmaktadır.
ankara avukat
Evlenme ehliyet ve şartlarına uygulanacak hukukun belirlenmesinde atıf kuralı dikkate alınmaktadır. Evlenme yaşı, evlenme iradesi, akıl hastalığı, evliliğe izin gibi durumlar atıf kuralları kapsamında incelenen hallerden bazılarıdır.
Evlenmenin şekil bakımından tabi olacağı hukuk MÖHUK 13/II. Maddesinde özel bir bağlama kuralına göre düzenlenmiştir. Buna göre evlenmenin şekli, evliliğin gerçekleştirildiği ülkenin hukukuna tabi kılınmıştır. (lex loci celebrationis) Bu nedenle taraflar isterlerse sadece dini nikahın geçerli bir ülkede; dini nikahla evlenmeleri halinde dahi, Türk Hukuku bakımından geçerli bir evlilik olarak kabul edilecektir.
ankara avukat
Evlenmenin şekil açısından, evlenme yeri hukukuna tabi olması kuralının tek istisnası konsolosluk evlenmeleridir. Sebebi ise konsolosluklarda gerçekleştirilen evliliklere kural olarak konsolosluğun bağlı bulunduğu ülke hukukunun uygulanıyor olmasıdır. Türk hukukunda, yurt dışındaki konsoloslukların ve Türkiye’deki yabancı konsoloslukların hangi koşullarda evlendirme yapabileceği Evlendirme Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Bir diğer husus evliliğin maddi ve manevi hüküm ve sonuçları açısından eşlerin müşterek hukukuna, eşlerin ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde eşlerin müşterek mutad mesken hukukuna, bunun da olmaması halinde Türk Hukukuna bağlı olacağıdır.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.