Kısa Çalışma Ödeneği, işletmelerin geçici süreliğine iş hacminde yaşanan düşüş veya zorlayıcı sebepler nedeniyle çalışma saatlerini azaltması durumunda, çalışanların gelir kaybını telafi etmek amacıyla devlet tarafından sağlanan bir destektir. Bu ödenek, işçilere, işverenin zor durumda olduğu dönemlerde mali bir güvence sunar. Kısa çalışma ödeneği alabilmek için, işverenin İş-Kur'a başvurması ve gerekli şartları taşıması gerekmektedir.
Çalışanların bu ödenekten yararlanabilmeleri için, iş sözleşmelerinin devam ediyor olması ve belirli bir sigorta prim gün sayısına sahip olmaları gerekmektedir. Kısa çalışma ödeneği, çalışanların normal çalışma ücretlerinin bir kısmını karşılar ve bu süre zarfında sosyal güvenlik primleri devlet tarafından ödenir. Bu destek, hem işverenin işgücünü korumasına yardımcı olur hem de çalışanların geçimlerini sürdürebilmeleri için önemli bir finansal destek sağlar.
Kısa çalışma ödeneğinin uygulanması, işletmelerin ekonomik krizler veya beklenmedik durumlar karşısında direncini artırır. Aynı zamanda, çalışanlar için de iş kaybı riskini azaltır ve iş piyasasının istikrarını korumaya katkıda bulunur. Bu ödenek, özellikle zorlu ekonomik dönemlerde işletmeler ve çalışanlar için kritik bir destek mekanizması olarak işlev görür.
Kısa çalışma ödeneği; yaşanan pandemi ve buna benzer olağan dışı süreçlerin en az zararla yönetilebilmesi adına üretim faaliyetlerinin tamamen durmaması, şirketlerin varlıklarını devam ettirebilmeleri ve de işçilerin işlerini kaybetmelerini önlemek için 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında getirilen düzenlemelerin başında gelmektedir. Bu kapsamda 4447 sayılı kanunun Ek-2. Madde sindeki düzenlemeye göre:
“Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir.” denilmiştir.
Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarına bakılacak olursa; öncelikle bu düzenlemenin herkes için değil kanunun aradığı şartları sağlayan işveren ve işçi açısından uygulanabilir olduğu görülmektedir. Bu kapsamda kısa çalışma ödeneğine sadece işveren başvurabilmektedir. İşveren Kısa Çalışma Talep Formu ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmasını talep ettiği İşçi Listesini hazırlayarak İşkur’a başvuruda bulunabilmektedir. Birden fazla işyerine sahip olan işverenler açısından her bir şubesi için ayrıca başvuru yapması gerekmektedir. Bir diğer husus olarak işverenin konkordato ilan etmiş olması Kısa Çalışma Ödeneğine başvuruması açısından engel durum teşkil etmemektedir.
İşçi açısıdan ise pandemi sürecinden kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma ödeneği başvurularından yararlanılabilmesi için:
Yine yapılan düzenlemeye göre yabancı işçiler de kısa çalışmanın başladığı tarih itibariyle işçinin son 60 gün hizmet akdine tabi olması ve son 3 yılda en az 450 gün süreyle prim ödeme şartlarını taşıması halinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmektedirler.
Yaşanılan pandemi sürecinin ekonomi üzerindeki tahribatı düşünülecek olursa; kısa çalışma ödeneği işveren ve işçi açısından kısa zamanlı kolaylık sağlayan bir düzenleme olarak kabul edilebilir niteliktedir.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.