Müteselsil sorumluluk, birden fazla tarafın aynı borçtan dolayı tamamen sorumlu tutulduğu bir hukuki kavramdır. Bu tür sorumlulukta, her bir borçlu, borcun tamamı için bireysel olarak sorumlu tutulabilir ve alacaklı, borcun tamamının ödenmesi için herhangi bir borçludan talepte bulunma hakkına sahiptir. Bu, alacaklının alacağını tahsil etme şansını artırır, çünkü alacaklı, borçluların her birinden borcun tamamını talep edebilir.
Müteselsil sorumluluk, genellikle iş ortaklıkları, şirket birleşmeleri ve bazı sözleşmeler gibi durumlarda karşımıza çıkar. Bu durumda, işin veya yükümlülüğün doğası gereği, tarafların her birinin borcun tamamından sorumlu olması gerektiği düşünülür. Örneğin, bir şirketin birden fazla ortağı varsa ve şirket borç altına girerse, her bir ortak, şirketin borçlarından müteselsilen sorumlu tutulabilir.
Müteselsil sorumlulukta, alacaklı borcun tamamını herhangi bir borçludan talep etme hakkına sahip olmasına rağmen, genellikle borcun tamamının sadece bir kez tahsil edilebileceği anlamına gelir. Yani, bir borçlu borcun tamamını öderse, diğer borçlular bu borçtan kurtulmuş olur. Ancak, borcun tamamını ödeyen borçlu, diğer borçlulardan kendi paylarını talep etme hakkına sahip olabilir.
Müteselsil sorumluluk, aynı zamanda, borçlular arasında iç ilişkileri de düzenler. Eğer bir borçlu, borcun tamamını öderse, diğer borçlulara rücu hakkı doğar. Bu durumda, ödeme yapan borçlu, ödediği miktarın diğer borçlular tarafından adil bir şekilde paylaşılmasını talep edebilir. Bu iç ilişkiler genellikle, borçluların aralarındaki anlaşmalar veya yasal düzenlemeler ile belirlenir.
Müteselsil sorumluluğun uygulanması, özellikle büyük ve karmaşık borç ilişkilerinde alacaklının korunmasına yardımcı olur. Bu tür sorumluluk, alacaklıya borcun tahsil edilmesi konusunda daha fazla güvence verir ve borçlular arasında riskin paylaşılmasını sağlar. Ancak, bu tür sorumluluk, borçlular için de önemli yükümlülükler ve riskler taşır. Bu nedenle, müteselsil sorumluluğa tabi bir durumda olan bireylerin veya tüzel kişiliklerin, yükümlülüklerinin kapsamını ve sonuçlarını tam olarak anlamaları ve gerekirse hukuki danışmanlık alarak hareket etmeleri önemlidir.
Müteselsil sorumluluktan anlaşılması gereken, aynı ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olunması durumudur.
Müteselsil sorumluluk üç farklı biçimde ortaya çıkabilmektedir:
-Zarar verenlerden her birinin ayrı ayrı sorumluluğu iki veya daha fazla sebep bir araya gelmekte ve bu suretle zararlı sonucu meydana getirmektedir.
-Zarar, tek bir sebepten doğar. Ancak burada hukuk düzeni bu sebep için iki ayrı kişiyi sorumlu tutmaktadır.
-Zarar, tek bir sebepten meydana gelmekte, bu zarardan sadece bir kişi sorumlu olmaktadır. Ancak zarar verenin yanında 3. Bir kişi de sözleşme gereğince sorumlu olmaktadır.
Taleplerin yarışması ilkesi gereğince zarar ancak bir defa tazmin edilir. Zarar tazmin edilinceye kadar zarar verenlerin tamamı bundan sorumlu olur.
A. Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan müteselsil sorumluluk:
-Birden çok kişi, birbirlerinden haberdar olarak zararı doğurmuşlarsa ortak kusur, habersiz olarak doğurmuşlarsa bağımsız kusura dayanan tazminat yükümlülükleri vardır.
-Birden çok kişinin tek bir sebepten dolayı kusursuz sorumluluğuna dayanan tazmimat yükümlülüğü vardır.
-Birden çok kişinin sözleşme sorumluluğuna dayanan tazminat yükümlülüğü vardır.
B. Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olması
-Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler; kusur sorumluluğu, sözleşme veya kusursuz sorumluluk olabilmektedir.
Zarar verenler arasında iç ilişki söz konusu iken zarar verenlerle zarar gören arasında dış ilişki mevcuttur. İç ilişkide zararın tazmininden sonra rücu ilişkisi doğmaktadır. TBK m. 62/2'ye göre; payından fazlasını ödeyen sorumlu diğer sorumlulara rücu edebilmektedir. Dış ilişkide zarar gören, zararı hepsinden ya da birinden talep edebilir. Ayrıca zararı ödeyen diğerlerine rücu edebilir.
Dava edilen zarar veren, tazminatın diğer zarar verenlerden istenmesini ileri süremez. Bu, müteselsil sorumluluğun niteliği ile bağdaşmamaktadır.
Müteselsil sorumluluktaki indirim sebepleri, kanunun zarar verenlere tanımış olduğu defilerdir. TBK m. 164'e göre defiler ikiye ayrılır. Birincisi ortak defiler; zarar görenin durum ve davranışından, özellikle de müteselsil sorumluluğun sebep ve konusundan doğan defilerdir. Ortak defileri ileri sürmeyen bir müteselsil sorumlu diğerlerine karşı iç ilişkide sorumlu olur. İkincisi kişisel defiler ise; ortak olmayan defilerdir. Zarar verenlerinin tamamının veya birinin kusurunun hafifliği, ekonomik bakımdan zor durumda olma, hatır işleri vb. nedenler kişisel defi olarak ifade edilebilir.
Son yıllarda ortaya atılan yeni bir görüşe göre: Dava, müteselsil sorumlululardan sadece birine karşı açılmışsa zarar veren sorumlu olduğu miktarı ödemektedir.
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.